Uygun fiyat ve güvenilir hizmet anlayışı ile Elitcar Gaziantep Araba Kiralama ayrıcalıklarını ve kusursuz deneyimi yaşayın!
Türkiye’nin nüfusun kalabalıklığı yönünden sekizinci şehri olan Gaziantep bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en gelişmiş şehridir. Özellikle sanayi yönünden birinciliği kaptırmaz. Aynı zamanda bulunduğu bölgenin en büyük şehridir. Bulunduğu konum Mezopotamya ile Akdeniz’in kesişme noktasıdır. Bu yüzden tarih boyunca çok sayıda medeniyetin uğrak yeri olmuştur. Günümüzde paleolitik dönemden, Roma’dan ve farklı zamanlardan kalıntıları görmek mümkündür. Gaziantep’in bu çeşitliliği aynı zamanda farklı dinlerin de etkisinde kalmasına neden olmuştur.
Farklı kültürlerin, dinlerin merkezi haline geldiği için gizemini hala koruyan bir şehirdir Gaziantep. Dülük ve Kale Gaziantep’in en eski yerleşim yerleridir. Doliche ve Teluck olarak bilinen Dülük ticari bir yol üzerinde yer almıştır. Yerleşim buralardan Gaziantep Kalesi’ne kadar şekillenmiştir. Antep’in adının Bizans’ta Hantap olarak geçtiği biliniyor. Sultan I.Mesud döneminde Anadolu Selçuklu tarafından fethedilmiştir. Daha sonra Moğol işgaline uğramış, Timur zamanında ise şehir talan edilmiştir. Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı egemenliği altına girmiştir. Osmanlı zamanında adeta altın çağını yaşamış, şehre yatırımlar yapılmıştır. I. Dünya Savaşı’nda şehir İngiliz ve Fransız kuvvetleri tarafından kuşatılmıştır. Şehir savaş boyunca kadınından çocuğuna kadar savaşmış ve savaşta verdikleri mücadeleden dolayı Gazi ünvanını almıştır. Cumhuriyet ilan edildikten sonra şehir eski gücüne kavuşmaya başlamış. Bölgenin en önemli ticari, kültürel merkezi olmuştur.
Bakır üretimi günümüzde geçmiş zamanlara göre anlamını yitirsede, Gaziantep’te bu gelenek yarım asırdır sürdürülüyor. Yörede hala en iyi bakır ustaları yetişmeye devam ediyor. Ustaların elinden çıkan ve tarihin dokusunu buram buram hissettiren Bakırcılar Çarşısı Gaziantep’in ilk durağıdır. Turistlerin en çok ziyaret ettiği çarşı aynı zamanda bölgenin en eski yerlerinden biridir. Güler yüzlü esnafı, taş sokakları büyülü bir atmosfer sunar. Asırlar önce bu sokaklarda atalarımızın alışveriş yaptığını bilmek ayrıca farklı bir duygudur. Hanların bulunduğu bölgede yer alan çarşıda binalar tek katlıdır. Binaların yapımında kalker taşlar kullanılmıştır. Çarşı aynı zamanda Tarihi Kentler Birliği “Başarı Ödülü” almıştır.
Zeugma Mozaik Müzesi Antep gezimizin ikinci durağı. 2011 yılında restorasyonlar bitmiş ve ziyarete açılmıştır. Alanında, yani mozaik müzesi olarak dünyanın en büyüğüdür. Zeugma Antik Kenti içinde bulunan mozaikler buraya taşınmış ve antik kentin adı verilmiştir. Özellikle çingene kızı mozaiği görülmeye değerdir. Müze kartla ziyaret edebilirsiniz.
Zincirli Bedesten namıdiğer Kara Basamaklı Bedesten Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kunduracılar Çarşısı içinde yer alan bedesten içinde toplam seksen dükkan bulunur. İki katlı yapının kitabe bölümünde bir şiir yer alır. Yapıldığı dönemde adliye amaçlı kullanılan alan, 1957’de çıkan bir yangın sonucunda gitmiştir. Yangından sonra kül olan alanda yenileme çalışmaları yapılsa da kurtarılamamış, günümüze et ve sebze hali kalmıştır.
Millet Hanı, Sadrazam Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı zamanının kervansaray yapı tarzının tüm özelliklerini taşır. Heybetli yapısını güçlendirmek için 2003 yılında büyük bir restorasyon yapılmıştır. Bu devasa yapı içinde gezip dinlendikten sonra hemen üç yüz metre ilerde yer alan Gaziantep Kalesi’ni görmeden geçmeyin deriz. Rumkale şehrin en eski tarihi yapılarından biridir. Kalenin Şanlıurfa’nın mı Gaziantep’in mi olduğu konusunda uzun tartışmalar yaşanmıştır. Sonunda yapı Antep’e kalmıştır. Kasaba Köyü yakınlarında bulunan Rumkale’ye Kale-i Zerrin gibi isimler verilmiştir. Fırat Nehri’ne yakın olan kale aynı zamanda baraj sularıyla çevrilmiştir. Halfeti gibi şahane bir yeri gördükten sonra teknelerle kaleyi ziyaret edebilirsiniz.
Yaz kış yeşillerle donatılan Hızır Yaylası Gaziantep’in en özel yerlerinden biridir. Böyle tarihi bir dokuya sahip şehrin aynı zamanda doğa ile bağlantısını gözler önüne serer. 1994 yılında turizm bölgesi ilan edilen yaylayı görenler adeta hayran kalıyor, ömrünün sonuna kadar yaşadığı o anı unutamıyor. Yaylada sayısız kır çiçeği, laleler örtülmüştür toprağa. Sessizlik ve huzurla harmanlanmıştır. Sessizliği sadece kuşların sesi böler.
Hazır Hızır Yaylası’nın büyüsüne kapılmışken bu rüyadan hemen uyanmak istemiyorsanız heybetli ağaçların yer aldığı Burç Ormanları’na gitmenizi tavsiye ederiz. Orman o kadar büyüktür ki gezdikten sonra yorar. Bu yorgunluğu atmak için mesire alanları bulunur. Ormana giriş hayvanat bahçesi içinden mümkündür. Aynı zamanda her vakit bulabileceğiniz merkezden kalkan otobüslerle buraya gelmek mümkündür.
Doğanın kucağından ayrıldıktan sonra, doğanın işçiliğinin örneklerinden olan Şarklı Mağara’sını listenize eklemenizi öneririz.Keber Tepesi’nde yer alan mağara doğal yollarla oluşmuştur. Mağara 17 metre derinlik ve 84 metre genişliğe sahiptir. Mağarada yapılan kazı çalışmalarında midye bulunmuştur. Midye kalıntıları Epipaleolitik Çağ'da mağaranın varolduğunu ve aynı zamanda mağarada bir gölün olduğunu göstermektedir.
Sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en meşhur mutfaklarından birine geldiniz. O kadar meşhur ki sadece lezzetli yemekleri için her yıl dünyanın çeşitli yerlerinden gelen binlerce turisti ağırlar. Dünyanın her yerinden insanı lezzetiyle çağıran, Antep ticaret hayatında önemli bir yeri olan ilk şey elbette baklava. Bu topraklarda yapılan baklavayı iddia ediyoruz yurdun hiçbir yerinde yemek mümkün değildir. Yapıldığı ortam, konulan malzemeler yöreye hastır. Hatta burdan alınıp başka bir şehre gönderildiğinde bile tadı değişime uğrar. Kat kat açılmış, ceviz, fıstık, fındık gibi çeşitlerle süslenmiş şahane bir lezzet.
Baklavadan sonra Antep mutfağının gözdesi et yemekleridir. Beyran çorba gibi görünse de aslında sulu bir yemektir. İçinde isteğe göre, kuzu, dana eti, sarımsak, iç yağı gibi malzemeler olan bu yemek oldukça besleyici ve doyurucudur. Hepimizin bildiği kabak dolması Antep’te fıstık, kıyma ve biberle yapılır. Yanında da sarımsaklı yoğurt gelir ve adına da şıhıl mahşi denir.
Düğün ve bayramların olmazsa olmazı çorba yuvalama, ıspanakla yapılan cacıklı arap köftesi, patlıcan köftesi, alinazik, simit kebabı, kölük aşı, pırasa, soğan, nohut, yoğurt, yumurta, kuzu eti gibi içinde her şeyin olduğu şiveydiz, katmer, kahke Antep’te mutlaka tatmanızı önerdiğimiz lezzetler.
Antep’e özel araçla, şehirlerarası otobüsleriyle, hava yoluyla gidilebilir. En rahat ulaşım uçakla olacaktır. İstanbul Antep arası uçakla yaklaşık 1 buçuk saat sürer. Havalimanından sonra şehri gezmek için araç kiralamak veya transfer seçeneğini değerlendirmek mantıklı olacaktır. Aynı mesafe arabayla 12 saatten fazla sürecektir. Adana, Hatay, Mersin gibi çevre illerden 3 saati geçmeyen bir yolculuk sürer.
Aracın arızalanması durumunda derhal araç kiralama şirketiyle iletişime geçerek durum hakkında bilgi verebilir ve yardım talebinde bulunabilirsiniz. Arızalanan aracın yerine yeni araç temin edilecektir.