Peygamberler tarihi olan bu güzide kente İstanbul’dan araç kiralama yaparak havayolu ile ulaşım sağlayan okurlar, döndüklerinde daha rahat evlerine dönebilirler. Böylece eve dönüşünüzü de organize etmiş olursunuz. 13 ilçe ile yaklaşık 19.500 kilometrekare alana kurulan şehir bu özelliğiyle Türkiye’nin en büyük 7. Şehri olarak da biliniyor. Özellikle yaz aylarında yerli turizmin gözbebeği şehirler arasında bulunan Urfa, kalabalıklar içerisinde kalsa da her mevsim ziyaret edilebilecek doğal güzelliklere ve tarihi yapılara da ev sahipliği yapıyor. Yaz aylarında dayanılmaz seviyelere ulaşabilen sıcakları turistleri zorlasa da eşsiz manzarası ve doğası ile Şanlıurfa sizleri bekliyor.
Peygamberler şehri olarak anılan, inanç turizmi açısından da önemli bir yer haline gelen Şanlıurfa’da aralarında müzik müzelerinin de yer aldığı birbirinden güzel müzeler ve Göbeklitepe başta olmak üzere birçok antik kent yer alıyor.
Kendisine özgü mutfağı, birbirinden başarılı lezzetleri, baharatları ve manzaraları ile mutlaka ziyaret etmeniz gereken şehirler arasında yer alması gerektiğini söylemeliyiz. Sizi; Şanlıurfa gezinizde yol gösterecek, görülmesi gereken tarihi eserlerden oluşan listemizle baş başa bırakıyor, şimdiden iyi tatiller diliyoruz.
- Balıklı Göl: Şehrin en kalabalık ilçesi olan Eyyübiye’de bulunan balıklı göl, büyük ve görkemli bir alana inşa edilmiş. Uzunluğu 150 metre olan gölde, sazan balıkları bulunuyor. Bir rivayete göre, Hz. İbrahim'in ateşe atılmasının arkasından gelişen bir mucize bu gölü ve balıkları ortaya çıkarmış. Bu nedenle halk tarafından göldeki balıklar yenilmiyor ve hatta onlara saygı duyuluyor. Balıklıgöl'de Hz. İbrahim’in doğduğu mağara ve Said Nursi’nin defnedildiği yer de bulunuyor. Göl etrafında bulunan restoran ve kafelerde meşhur Urfa kebabı ve lahmacunlarını deneyebilir, dükkanlardan sevdiklerinize hediyelik eşya ve baharatlar satın alabilirsiniz.
- Şanlıurfa Kalesi: Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı Dambak tepesinde konumlanan Urfa Kalesi, M.Ö. 2.000’li yıllarda inşa edilmiş. Üzerinde Süryanice kitabeler yazılı sütunları ve manzarası ile mutlaka görülmesi gereken tarihi eserler arasında yer alıyor. Balıklı Göl’ü tepeden seyredebileceğiniz eşsiz manzaraya sahip kaleye çıkmak için merdivenleri kullanmalı ve yaz aylarında mutlaka yanınızda su ve şapkanızı bulundurmalısınız. Pazartesi günü hariç her gün ziyaretçilere açık olan kaleyi müzekart kullanarak sabah 8:00 akşam 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
- Göbeklitepe: M.Ö 10.000 yılına ışık tutan, 1983 yılında keşfedildiği ilk günden bu yana kazı çalışmaları devam eden bu özel alan, tüm dünyanın ilgisini üzerine çekmeyi başarmış. Tarih boyunca birçok uygarlığa şahitlik etmiş ve izlerini içine almış bu alan, dünyanın en büyük ibadet merkezi olarak Dünya geçici miras listesine girmeyi başarmış. İnsanlık tarihine ışık tutan tarihi mekana araç kiralama yaparak 30 dakika da ulaşabilirsiniz. Yapılan araştırmalar dünya üzerinde buğdayın ilk keşfedildiği yer olan Göbeklitepe, heykeller, çizimler ve simgeler içeren ve geçmiş yüzyıllar hakkında derin bilgiler barındıran bir alan.
- Harran Evleri: M.Ö. 6.000 yılına uzanan bir geçmişe ve büyüleyici bir atmosfere sahip olan Harran evleri, kubbeli konik yapısı, renk ve görüntüsü ile fotoğraf severlerin de yoğun ilgisini kazanmış durumda. Böylesine sıcak iklime sahip bir şehirde, Harran evlerinin yaz aylarında serin, kış aylarında sıcak tutan özelliği bu evleri farklı kılan en önemli şeylerden biri. Sit alanı ilan edilip kullanıma kapanan bu evler, ziyaretçilerin yoğun ilgisine alışkın. Yolunuz Şanlıurfa’dan geçerse mutlaka Harran’da bulunan bu tarihi şirin evleri görmenizi tavsiye ederiz.
- Şuayb Antik Kenti: Geç roma döneminin izlerini taşıyan Şuayb şehri, Efes’i andıran görüntüsü ve tarihi ile oldukça ilgi çekici bir alan. Bol bol fotoğraf çekebileceğiniz, tarihi sütun ve taşların arasında huzur bulacağınız bir yapı sizi bekliyor. Harran’a yaklaşık yarım saat, ortalama 45 kilometre mesafede bulunuyor.
- Soğmatar Antik Şehri: Şanlıurfa merkeze olan 80 kilometrelik mesafesiyle, aracınızla ortala bir saat kadar sürede ulaşabileceğiniz bu antik kent; Roma döneminin izlerini taşıyor. İçerisinde yer alan bazı dinsel motifler, bu alanın ibadethane olarak kullanıldığının göstergesi. Hz. Musa kuyusu adı verilen su kuyuları yine bu alan içerisinde yer alıyor.
- Hz. İbrahim Mağarası: Hz. İbrahim’in annesi tarafından doğumundan itibaren 7 yıl boyunca gizlendiği bu mağara, inanç turizmi açısından oldukça önemli bir yere sahip. Kral Nemrut, bir kehanete göre; doğacak bir erkek çocuğunun onun saltanatına son vereceğine inanmış, bu durum Hz. İbrahim’in annesinin doğum için bu mağarayı kullanmasına ve sonrasında burada yıllarca saklanmasına neden olmuş. Mağara içerisinde çıkan suyun şifalı olduğu kabul edilir. Şehir merkezinde, kalenin yakınında bulunan bu mağarayı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
- Bazda Mağarası: Roma döneminden kaldığı düşünülen mağara, Harran’a yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Elbazde mağarası ya da Bozdağ mağarası olarak da bilinen mağaralar dönemin tarihi yapılarında kullanılan taşların çıkarıldığı alanlar olarak biliniyor. Mağaradan çıkan taşlarla; Harran surlarının, bazı kervansaraylar ve tarihi yapıların inşa edildiği ve bu nedenle mağara içerisinde oyuk ve yollar oluştuğu düşünülüyor.