İç Anadolu bölgesinde yer alan Konya; Aksaray, Niğde, Ankara, Antalya, Karaman , Afyon, Isparta, Mersin ve Eskişehir ile sınır komşusudur. Hemen hemen her şeyin iç içe olduğu bu güzelim çoğrafyayı gezmek üzere yurt dışından gelmek isteyen okurlar için Konya Havalimanı’nda araç kiralama seçenekleri mevcuttur. Bu sayede çok daha rahat ulaşım sağlanabilir. Konya, çoğunluğu düz arazilerden oluşan Konya, ovaları ile olduğu kadar bereketli toprakları ile de bilinir. En büyük yüzölçümüne sahip ilimiz olan Konya’yı tam anlamıyla gezmek isterseniz en az 1 hafta zaman ayırmanızı öneririz. Sadece tarihi, turistik merkezleri ve sanat noktalarını gezebilmek için ise en az 3 günlük bir plan yapmanız gerekebilir.
Konya; İstanbul’a karayolu ile 700 kilometre mesafede bulunur. Sabiha Gökçen araç kiralama servisleri ile topla 7 buçuk saatte Konya şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Konya Ankara arası mesafe ise sadece 260 kilometredir. Ankara Esenboğa Havalimanından araç kiralama yapacaklar, toplamda 3 saatlik bir sürede Konya şehir merkezine ulaşabilirler.
Konya’da gezilebilecek göller nelerdir?
Birçok doğal güzelliğe şahit olabileceğiniz, doyasıya mavi ve temiz gölleri, Konya’nın hemen her köşesinde karşısına çıkacaktır.
· Beyşehir Gölü: Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Beyşehir gölü, Konya ilinin batısında yer alır. Konya Isparta sınırında, tertemiz havası ve göz alıcı manzaraları ile sizleri bekleyen Beyşehir gölü, etrafında yer alan yeme içme mekanları ile her mevsim ziyaret edebileceğiniz doğal bir alan. İçerisinde yer alan toplam 22 ada ve etrafında bulunan iki plajı ile, özellikle yaz aylarında en çok ziyaret edilen noktalar arasındadır. Konya’nın gölleri arasında en çok ziyaretçi çeken ikinci göl olma özelliği taşır.
· Tuz Gölü: Türkiye’nin en büyük üçüncü gölü olarak bilinen Tuz Gölü’nün bir kısmı Konya topraklarında yer almaktadır. Konya ve Aksaray il sınırında uzanan göl, etkileyici bembeyaz görüntüsü ile yolcuların uğrak yeridir. Fazlasıyla rüzgar alan bir gölgede olmasının yanında, suyunun yapısı nedeniyle yaz aylarında oluşan buharlaşma ile Türkiye’nin önemli tuz ihtiyacının karşılandığı o doğal kaynağa dönüşür. Hemen yol kenarında ziyaret edebileceğiniz tuz müzesi ve hediyelik eşya dükkanlarına uğrayarak kendinize ve sevdiklerinize ufak anı eşyaları alabilirsiniz.
· Suğla Gölü: Konya’nın güneybatısında yer alan tektonik bir göldür. Yaz aylarında suların buharlaşmasıyla ortaya çıkan verimli topraklar ekilerek değerlendirilirken, diğer aylarda ise sahip olduğu tatlı su, sulama için kullanılır. Suğla gölüne, daha rahat ulaşım sağlamak için Konya’dan araç kiralama yapabilirsiniz. Konya merkezden 100 km yol giderek ulaşabilirsiniz. Yol sonrası Suğla gölü etrafında yapacağınız yürüyüş ile, yeşil ve sessizliği içinize çekebilir, kendinizi dinlendirebilirsiniz.
Bunların dışında; Akşehir Gölü, Ilgın Gölü, Ereğli Akgöl, Düden Gölü, Acıgöl, Bolluk gölü ve Sarıot Gölü’nü de ziyaret etmelisiniz. Bu göllere ulaşım için toplu taşıma imkanları çok fazla olmadığından araç kiralama düşünebilirsiniz.
Konya Müzelerini Gezelim…
- Mevlana Müzesi: Konya denildiğinde hemen ilk akla gelen, Konya’nın sembolü haline gelmiş Mevlana Müzesi, 1926 yılında kurulduğundan bu yana, her yıl ziyaretçiler ile dolup taşmaktadır. Mevlana Müzesi çevresinde bulunan çarşılarda alışveriş yapabilir ve Konya’nın meşhur Tandır kebabının tadına bakabilirsiniz. Müze ziyareti tamamen ücretsiz ve içeride sizi bekleyen türbelerden çok daha öte bir felsefe ile tanışacağınızı temin edebiliriz. Hem ne demiş Mevlana Celaleddin Rumi; “Ne olursan ol, gene gel!”
- Konya Atatürk Evi: Kurtuluş savası devam ederken, Atatürk’ün Konya’ya yapmış olduğu ziyaretlerde çekilen fotoğrafların da yer aldığı ve 1928 yılında Konya halkı tarafından atalarına hediye edilen iki katlı ev, 1982 yılında yeniden restore edilerek bugünkü hali ile müze olarak tahsis edilmiş. O siyah beyaz fotoğrafları izledikçe, evin her köşesinde onu arayacağınıza eminiz. Ama Konya ziyaret planlarınızın arasına mutlaka Atatürk Evi Müzesi’ni de almalısınız.
- İnce Minareli Medrese: Selçuklu ilçesinde bulunan bu medrese, hem mimarisi hem de konumu ile sizi kendizine hayran bırakacak. 1254 yılında Selçuklu döneminde yaptırılan medrese 1956 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmış. Mermer oymaların ve taş eserlerin sergilendiği müzeyi mutlaka Konya ziyaret planınıza dahil etmelisiniz.
- Çini Eserler Müzesi: Selçuklu döneminde 1251 tarihinde yaptırılan Karatay Medresesi, 1955 yılı sonrasında çini eserlerinin sergilendiği müze haline dönüştürülmüş. Hem Selçuklu hem de Osmanlı dönemine ait eserleri bulabileceğiniz müze, canlı renkleri ve özgün mimarisi ile sizleri bekliyor.
Konya’da Gezebileceğiniz Parklar ve Mesire Alanları
Konya ziyaretinizde oksijeni bol alanlar arıyorsanız, her köşede bol bol park ile karşılaşacağınızın müjdesini verebiliriz. Konya denildiğinde sembol haline gelmesi nedeniyle ilk akla gelen Aleaddin tepesi olsa da; Kyoto Japon Parkı, Karatay Şehir Parkı, 2009 yılında açılışı yapılan Konya Kültür Parkı, Türk havacılık sembolerini her köşesinde bulabileceğiniz ve restorana çevrilen bir Airbus içerisinde yemek yiyebileceğiniz Türk Yıldızları Parkı, Akşehir ilçesinin sembolü Nasreddin Hoca Gülmece Parkı, Seydişehir’in gözbebeği Kuğulu Park ve içerisinde yer alan birbirinden güzel tesisler ve meyve bahçeleri ile Konya’nın en büyük parkı olma özelliği taşıyan Karaaslan Hadimi parkı sizleri bekleyen yeşil rotalar arasında bulunuyor.
