Ülkemizde 100’ün üzerinde göl bulunuyor. Baharın gelişiyle güzellikleri ortaya çıkan göller, çevresindeki otellerin yanı sıra kamp mekanlarını da barındırmasıyla tatil için sıkça tercih edilen mekanlar. Her yaz aynı sahildeki aynı otele giden ve bir önceki yılla birebir aynı tatili yapanlar buraya. Macera tutkunu arkadaşlarınızı toparlayıp kiralanmış birkaç araç ve alınmış birkaç çadırla hayatınızın tatilini yapabileceğiniz gölleri sizler için derledik. Üstelik hepsi ülkemizde.
1) Tuz Gölü:
İç Anadolu bölgemizin en güzel gölüyle listemize başlıyoruz. Tuz Gölü ülkemizin tuz ihtiyacını %40 oranında karşılayan sığ bir göldür. Bizlere bilinen göllerden çok daha farklı manzaralar sunar. Ülkemizin en büyük 2. gölü olması ile de bilinen Tuz Gölü, sıra dışı manzaraları ve turistik konumu ile her türden ziyaretçiye kucak açıyor. Çevresinde onlarca otel barındırdığından “Tuz Gölü’ne gidersem nerede kalırım?” diye endişe etmenize de gerek kalmıyor. 1500 km²lik bu kocaman göle uğramak için yolunuzun düşmesini beklemeyin. Hemen sevdiklerinizi çevrenize toplayın ve bir plan yapın. Bu bir araç uzaklığındaki göle giderseniz emin olun pişman olmayacaksınız.
2) Van Gölü:
Söz veriyoruz Van Gölü canavarı şakası yapmayacağız. Biliyoruz hepiniz hem Van Gölünü hem de efsanevi canavarının hikayesini biliyorsunuz. Ancak bu kez konumuz sadece haritada yerini göstermek değil Türkiye’nin en büyük gölüne bir ziyarette bulunmak. Belki İstanbul’da oturanlar için lokasyonu uzak kalıyor ancak sadece gerçek tatil severler bunun aslında bir fırsat olduğunun farkında. Eğer kısa bir hafta sonu tatiliyle gidemiyorsak neden gitmek için kendimize kısa bir tur ayarlamıyoruz ki!
Yol üzerinde keşfedilecek onlarca yer, uğranacak yüzlerce durak var. Sizde her yaz aynı sahile giden sıkıcı insanlardansanız bizce bunu bir düşünün.
3) Beyşehir Göl:
Hazır başlamışken büyük göllerden devam edelim. Beyşehir Gölü ülkemizin en büyük tatlı su gölüdür. Çevresinde Yenişar Ovası, Toros Dağları, Erenler Dağı, Anamas Dağları ve Sultan Dağları gibi doğal güzellikler barındırıyor. Beyşehir Gölü Milli Parkı kapsamında koruma altına alınmış bu bölge ülkemizde hala popülerleşmemiş yerlerden. En derin noktası 10 m olmasına rağmen birçok balık türüne de ev sahipliği yapıyor. Göçmen kuşların da uğrak mekanlarından olan Beyşehir Gölü bizce kesinlikle ölmeden önce görülmesi gereken yerlerden.
4) İznik Gölü:
Marmara bölgesinin en büyük gölü, İstanbulluların trafikten kaçış noktası olan İznik Gölü Bursa’nın en çok turist çeken yerlerinden biri. Göl birçok minik dereden besleniyor ve bu birleşme noktalarında küçük deltalar ve geniş sazlıklar oluşmuş durumda. Çevresindeki gezi yerleri ve piknik alanları ile de oldukça popüler bir yer. Van Gölü bizi aşar diyorsanız İznik Gölü’ne bir şans verebilirsiniz. Bu kez terfinizi sahil kenarında değil de göl kenarında kutlayın.
5) Burdur Gölü:
Göller bölgesinde yer alan Burdur Gölü, Söğüt Dağı ve Yaylı Dağ arasında bulunuyor. Antalya ilimize oldukça yakın olan Burdur gölü, Antalya’dan araç kiralanarak iki buçuk saatte gidilebilmektedir. Oldukça tuzlu olan bu göl aniden derinleşen bir tabana sahip. Üstelik bu derinlikler 100 metreye kadar ulaşabiliyor. Burdur Gölü’nün önem arz eden bir diğer noktası ise endemik kuş türlerine kucak açması. Nesli tükenmekte olan dikkuyruk ördeklerinin büyük bir kısmına ev sahipliği yapan göl daha bir sürü kuş türünü de görmemize olanak sağlıyor. Özellikle kuş gözlemcileri ve doğa fotoğrafçıları için bir nimet. Daha önce keşfetmediyseniz kuşları rahatsız etmeden bir görün deriz. Rengarenk fotoğraflar ile döneceğiniz bir gezi olacak.
6) Uluabat Gölü:
Yine İstanbulluların çok sevdiği bir göl ile listemize devam ediyoruz. Uluabat Gölü Bursa’ya 35 km uzaklıkta konumlanan ve listemizdeki diğer göllere göre nispeten daha yakın bulunan bir göl. Ortalama derinliği 1-2 m olan gölün en derin noktası ise 4 metre. Ancak ben partilerin yıldızıyım diyenleri uyarmakta fayda var. İznik Gölü’ne bakış çok da ziyaretçi çekmeyen bu göl tam sessiz sakin bir gün geçirmek isteyenlere göre. İçerisinde sazan, yayın, turne ve kerevit gibi birçok balık türüne de ev sahipliği yapıyor. Hep arkadaşlarınızla eğlenceli gezilere gitmek yerine bir sabah da ailenin yaşlılarını toplayıp gölbaşına kahvaltıya götürün. Sadece bayramlarda hatırlanmadıklarını bilmek hem onlara hem de size çok iyi gelecek.
7) Acıgöl:
Yaz kış flamingolara rastlayabileceğiniz bu eşsiz göl Afyonkarahisar ve Denizli illeri sınırında bulunuyor. Sodalı suya ve birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Su kaynaklarına yakın sazlık bölgelerde kaplumbağalara rastlamak mümkün. Üstelik sadece flamingo değil yaban ördeği, yaban kazı, leylek, karabatak, pelikan, martı ve turna gibi diğer birçok kuş türünü de bünyesinde barındırıyor. Doğa fotoğrafçıları ve kuş gözlemcilerinin çok sevdiği mekanlardan olan Acıgöl’ü hala görmediyseniz bir şans verin deriz.
8) Manyas Gölü (Kuş Gölü):
Balıkesir'de bulunan Manyas Kuş Gölü en derin noktası 4 m ve ortalama derinliği 1-2 metre olan sığ bir tatlı su gölüdür. Oldukça fazla dip canlısına sahip göl çevresinde bulunan tarım arazileri ile de doğaya can veriyor. Sazlık alanlara, söğüt topluluklarına ve subasar çayırlarına da ev sahipliği yapıyor. Ayrıca sumru, ak pelikan, küçük karabatak, mahmuzlu kızkuşu, küçük akbalıkçıl ve tepeli pelikan gibi çok sayıda kuş türüne yaşam alanı sağlıyor. Kim bilir belki elinize bir fotoğraf makinesi alıp bu yazı çocuklarınız ve yeni hobilerinizle geçirirsiniz. Bu kuş cennetinde kuşları rahatsız etmemeye dikkat edin bilirsiniz kuşlar fotoğraflar için oldukça utangaç canlılar.
9) Eğirdir Gölü:
Sultan ve Karakuş dağlarının tam ortasında konumlanan Eğirir Gölü, Isparta il sınırları içerisinde bulunan bir tatlı su gölü. Türkiye’nin en büyük 4. gölü unvanını da elinde bulunduran bu gölün üzerinde iki adet de ada bulunuyor. Can Ada ve Yeşil Ada’ya yolunuz düşerse yanınızda bir adet de çadır götürün. Söz veriyoruz unutulmaz bir deneyim olacak. Meraklısı için de kısa bir bilgi daha verelim, balıkçılığın oldukça popüler olduğu Eğirdir Gölü’nde siraz, levrek, sudak ve çiçek gibi balık türlerine rastlamak da mümkün. Maceracı çocuklarınız ile beraber bir araç kiralayıp hem kamp yapmayı hem balık tutmayı öğrenebileceğiniz tatlı bir yolculuğa çıkmanın tam sırası.
10) Sapanca Gölü:
Sapanca Gölü aslında bir zamanlar Marmara Denizi’ne bağlı olan gölmüş. Denizden ayrılması ile bir tatlı su gölü haline gelen yer özellikle İstanbulluların vazgeçilmez kaçış mekanı. Çevresinde ucuz kamp mekanlarından pahalı otellere her kesimden insana hitap eden konaklama imkanları bulunuyor. Bizlerin favorisi tabiki tatlı mı tatlı bungalov evler. Belki okul belki de iş yerinde geçen kötü bir haftadan sonra biraz kafa toplamak isterseniz aklınızda bulunsun. Huzur bulacağınız, uzun yürüyüşler yapıp hayat hakkında daha farklı bakış açıları kazanacağınız bir iki gün olacak.
11) Bafa Gölü:
Büyük Menderes Nehrinden beslenen Bafa Gölü, Ege’nin en büyük gölü olma unvanını elinde tutuyor. Yaklaşık 60 km²lik bir alanda konumlanan göl tepeli pelikan, gece balıkçılı, boz ördek, ak kuyruklu kartal gibi burada sayamayacağımız kadar çok kuşa da ev sahipliği yapıyor. Eğer yolunuz Bafa Gölü’nden geçerse gölün doğu kıyılarında bulunan Herakleia antik kentinin kalıntılarına da bir uğramayı unutmayın.
12) Köyceğiz Gölü:
Muğla’da bulunan ve derinliği 6 ila 10 metre arasında değişen Köyceğiz Gölü tam bir doğa harikası. 52 km²lik bir alanda bulunmasına rağmen içerisinde 4 adet ada barındırıyor. Akdeniz’den kopup gelen gölün civarında Roma ve Bizans dönemlerinden kalma bir sürü tarihi yapı bulunduruyor. Tarihi seven gezginler için oldukça güzel bir dinlenme noktası. Söylemeden edemeyeceğiz rivayetlere göre şanı tüm ülkeye yayılmış İznik çinilerinin mavi rengi de bu gölden ilham alınarak yapılmış.
13) Hazar Gölü:
Doğu Anadolu Fay Zon’u üzerinde bulunan Hazar gölü de listemizdeki çoğu göl gibi tektonik göllerden. Bafa Gölü gibi çok fazla kuş türüne ev sahipliği yapmasa da Van gölü martısı, sakarmeke ve boz ördek gibi türlere rastlamak mümkün. Gölden çokça su çekildiği sulama dönemlerinde eski bir yerleşim yerinin kalıntıları ortaya çıkıveriyor. Görsellik açısından tabi ki bu zamanlarda görmenizi tercih ederiz.
14) Çıldır Gölü:
Kars’ta bulunan Çıldır Gölü’nde tatil fikri diğerlerinden biraz farklı çünkü bu kez sizleri bir kış tatiline çıkartıyoruz. Üzeri aylarca buzla kaplanan bu gölde atlı kızaklarla kaymak bile mümkün. Kendinizi adeta bir çizgi filmin noel baba karakteri gibi hissedebileceğiniz bir tatil geçireceksiniz. Buzları kırıp balıkçılık yapan birilerine denk gelirseniz bizde selam söylemeyi unutmayın.
15) Salda Gölü:
Son zamanlarda betonlaşmaya ile mücadele veren Salda Gölü de ülkemizin doğal güzelliklerinden. Bembeyaz kumları ile adeta Maldivler’i hatırlatan eşsiz bir yer. Benzersiz fotoğrafları ile insanı büyüleyen Salda Gölü’nün estetik yapısı gölü daha da çekici kılıyor. Manzaranın güzelliğine dayanamayıp yüzlerce fotoğraf çektirmek isteyeceğinden hiç şüphemiz yok. Hem bizlerin hem de turistlerin sevgili mekanı Salda Gölü’nü hala görmediysen acele et. Malum, doğayı katledip betonlaştırmak üzere çalışmalar yapmak isteyen bir kesim ile savaş içerisinde.
16) Palas Tuzla Gölü:
Kayseri’de bulunan bu tektonik göl çok da bilinmeyen göllerimiz arasında. Bu kışın genişleyip yazın daralan göl için ayrı bir tatil planı yapın demeyiz ancak Kayseri’ye yolunuz düşerse neden gidip görmeyesiniz ki? Bir taşla iki kuş...
17) Erçek Gölü:
Erçek Gölü Doğu Anadolu Bölgemizde konumlanan bir göl. Sakin bir yerde kamp yapmak isteyenler için oldukça uygun bir yer. Gölün içerisinde hiç balık yaşamıyor dolayısıyla istemediğiniz kadar sessizlik bulabileceğiniz, hayat hakkında derin düşüncelere dalabileceğiniz bir yer. Bütün bir yılın yorgunluğunu üzerinden atmak isteyenlerdenseniz Erçek Gölü yanında kamp yapmak tam size göre.
18) Eber Gölü:
Afyonkarahisar ilimizde bulunan Eber Gölü ise Erçek Gölü’nün tam aksine birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Bunların başında sazan, turna ve aynalı sazan balığı geliyor. Göçmen kuşların yolları üzerinde bulunan göl sazlık alanları ile de birçok kuş türüne üreme ve yaşama imkanı sunuyor. Kuş gözlemcilerinin ve doğa fotoğrafçılarının sıklıkla tercih ettiği Eber Gölü’nü de ziyaret etmeyi unutmayın.
19) Nemrut Kaldera Gölü:
İsmini Babil Hükümdarı Nemrut’tan alan göl, ülkemizdeki en büyük krater gölüdür. 12 km²lik bir alana yayılmış gölün çevresi ise oldukça ıssız. Gitmeye çalışacaklar şimdiden söyleyelim. Bu göle giden yalnızca iki yol var. Biri Bitlis’in Tatvan ilçesinden diğeri de Ahlat ilçesinden geçiyor.
20) Borabay Gölü:
Amasya’da bulunan Borabay Gölü de görenleri hayran bırakan cinsten. Kamp tutkunlarında ayrı bir yeri olan bu set gölü ormanlık bir arazinin ortasında bulunuyor. Kamp tatilini tercih etmeyenler için ise ormanlık arazide bungalov evler bulmak mümkün. Bu zümrüt yeşili gölü daha önce ziyaret etmediyseniz bir şans verin. Yeşilin binbir tonu arasında kamp yapmaktan daha güzel ne olabilir ki.
21) Abant Gölü:
Listemizi Bolu’ya bağlı Abant Gölü ile bitiriyoruz. Abant hemen hemen tüm Marmaralıların bilip sık sık gittiği bir yer. Göl her ne kadar Bolu’ya bağlı olsa da çevre illerden bir çık ziyaretçi almaktadır. Ankara’dan araç kiralanıp iki buçuk saat yol giderek muhteşem bir manzarının tadını çıkarabilirsiniz. Hem günübirlik piknikçilerin hem de sakin bir tatil arayanları en sevdiği yerlerden biri. Çevresinde de bir sürü kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Her mevsim tatil için tercih edilen Abant Gölü’nü tabi ki daha önce ziyaret etmişsiniz ancak hazır nereye gideceğinize tam kadar verememişken bir kez daha şans verin bizce. Pişman olmayacaksınız.
